Suudi Arabistan’da Kâbe İmamının Katılımıyla Kumar Oynandığı Sanılan Görüntü
Zamanımızda, insanın zamanını katleden o kadar lüzumsuz meşguliyetler vardır ki, bunlardan birçoğu maddi ve manevi gelişmeye sahip olmadığı gibi, insanı yaratılış hikmetinden uzaklaştırdığı da bir gerçektir. Nasıl sonuçlanacağı önceden belli olmayan ihtimalli bir şeye bağlı kalarak mal vermek veya almak. Adı ne olursa olsun bu özelliği taşıyan para veya mal karşılığı oynanan her oyun ve ortak bahis kumardır. Kolaylıkla mal çarpmak veya çarptırmak olduğu için Kur’an’da «meysir» denilen kumar, kolaylık anlamındaki «yûsr» kökünden gelmektedir. Para kazanım eyleminin içine şans faktörünün girdiği oyunlar “kumar” olarak addedilmektedir. Taraflardan birinin kazanıp diğerinin kaybettiği bütün şans oyunları kumar olarak değerlendirilmektedir. Ancak, sadece kazananın kârlı çıktığı, kaybedenin ise zarara uğramadığı uygulamalar ise kumar kapsamına girmemektedir. Okey oynamak günah mı sorusunun cevabını arıyorsanız öncelikle diyanetin bu konudaki fetva ve araştırmalarını incelemeniz gerekir. Bunun dışında din âlimlerinin yaklaşım tarzı ve hadislerden yapılan çıkarımlar da yol gösterici olabilir. Eğlencesine kağıt oynamak günah mı sorusuna da bu eksende cevap bulabilirsiniz.
Karşı karşıya gelen iki oyuncu, mümkün olduğunca çok sayıda yüksek dereceli kart kazanmak için bir takım olarak çalışır.Ana amaç, yüksek dereceli kartların oynandığı turları kazanmaktır. Oyuncular, rakibin kartlarını “yiyerek” kartları toplarlar.Oyun San ve Hokom olmak üzere iki sistem tarafından oynanır ve ilki ikincisinden daha güçlüdür. Sistemler, kartların güçlüden zayıfa doğru sıralanma şekline göre farklılık gösterir. İslam Şeriat’ının ana hukuk kaynağını oluşturduğu Suudi Arabistan’da Kâbe imamının da aralarında bulunduğu büyük bir kitlenin kumar oynadığı iddiası sosyal medyada yaygın şekilde paylaşılmıştı. İslâm’ın hukuk, toplum ve ahlâk düzeni, kimsesizleri korumak, hayır müesseselerini yaşatmak için kumar tertibine ihtiyaç duymamaktadır. • Oyundaki kişiler oyundan vazgeçemeyecek derecede oyunun müptelası olmamalıdır. «Ey iman edenler, içki, kumar, putlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden birer pisliktir. Onun için siz bunlardan kaçının ki muradınıza eresiniz.» (Maide, 5/90). Çünkü dinen bir kimse ancak kendisine ebedî olarak nikâhı düşmeyen —anne, kız kardeş, hala, teyze gibi— kimselerle yalnız kalabilir, birlikte bulunabilir, elini tutabilir, konuşabilir. Bunun dışında, hayatî bir durum olmadığı müddetçe, bir erkeğin mahremi olmayan bir kadınla; kadının da mahremi olmayan bir erkekle birlikte bulunması, tokalaşması, elini tutması caiz görülmemiştir. Bir şart koyarak oyun / maç tertiplemek ve sonucundaki ödülü almak caiz değildir. El-Müseyyeb’in de dahil bulunduğu bazı din bilginleri ise, hadislerin kumara ait olduğunu, kumarsız tavla oynamanın caiz olduğunu söylemişlerdir.
Böyle tek taraflı verilen değerler alınabilir, kumara girmez. “Bilirsen şu miktarı alırsın, bilmezsen bir şey vermek zorunda değilsin.” diyorsa, konu kumar olmaktan çıkar.. Meşrû olmayan başka unsurlar eklenmediği takdirde mübah olmaları gerekir. Kumar âile hayatında düzensizliklere, anlaşmazlıklara, ihmallere sebep olur. Kumar yüzünden, dinini, namusunu, vatanını satan, her türlü kutsal değeri ayaklar altına alan pekçok kişi vardır. Suudi Arabistan’ın başkenti ve en büyük şehri Riyad’da, Arap Yarımadası bölgelerinde “baloot” oyunu olarak bilinen, “İskambil Şampiyonası” düzenlendi. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Amerika ziyaretinde Orta Doğu’yu yeni bir Avrupa yapacakları söylemişti. 4 bini aşkın yarışmacının katıldığı şampiyona, Müslüman dünyasından da tepki gösterildi. Apex Sergi ve Konferans Merkezinde düzenlenen şampiyonaya katılan 4 bin 112 kişi büyük ödül için yarıştı. Çeşitli adlarla yapılan “kültürel faaliyetler”de ve “spor müsabakaları”nda aynı şartları aramamız gerekir. Bunlar mubah ve meşru görülen daire içindeyse, haram olduğundan bahsedilemez.
- Kumar âile hayatında düzensizliklere, anlaşmazlıklara, ihmallere sebep olur.
- Karşılıklı bir iddialaşma olmadığı için, bu şekilde oynamak haram değildir.
- Çünkü İslâm, kendi toplumu içinde, menfaat vâdetmeden hayra yardımcı olması mümkün olmayan ferdlerin —nadirleri müstesna— bulunacağını düşünmez.
Nitekim iddaa denilen şans oyunu da kazanma ve kaybetme şeklinde olan bir oyundur. Karşılıklı mostbet giriş ve iddialaşmak gibi tertip ve oyunlar kumar sayılmaktadır. Mesela, iki kişi yarışa çıkmadan önce birisi, “Eğer beni geçersen sana şu kadar vereceğim, şayet ben seni geçersem sen bana şu kadar vereceksin.” derlerse, böyle bir bahis kumara girer. İslâmın hukuk, toplum ve ahlâk düzeni, kimsesizleri korumak, hayır müesseselerini yaşatmak için kumar tertibine ihtiyaç duymamaktadır. Ortada karşılıklı bir para koyma söz konusu ise veya yenilen (kaybeden) taraf çayların parasını ödüyorsa, bu tür oyunlar haramdır.
Maksat yardım yapmaksa toplarsın parayı yardım yaparsın. Şu halde yararları gerçek ve sağlam bir yarar değildir. O gelip geçici mizaç kuvveti, sağlığı bozar; kazanılan malın hayrı olmaz, bir kâr yüz zarar getirir. Kısacası neşe ve lezzetleri kişisel ve gelip geçici olduğu halde; zararları, ortaya çıkardıkları kötü sonuçlar, hem kişisel ve sosyaldir, hem bedensel ve hem de ahlâkidir. Hayali olan bir parça kâr için, kesin ve genel bir zarara düşmek de akıl işi değildir. «Kazansanız da kaybetseniz de çaylar, kahveler benden arkadaşlar.» diyebilirse, bunda bir mahzur söz konusu değildir.
Bazı oyunlar ise, strateji, tasarım, bilgi, dikkat, zeka ve teknik yönden kabiliyet kazandıran tarzda olabilir. Bunun gibi içerik olarak faydalı olduğunu söylemenin zor olduğu, hatta pek çok kötü alışkanlıklara zemin hazırlayan oyunlar da bolca bulunmaktadır. © 2015 Lütfen içeriği atıf yapmadan kullanmayınız MalumatFuruş. Kumar, haksız kazanç yöntemlerinden biri olup İslam’da kesinlikle yasaklanmıştır. Söz konusu turnuvanın açılışı Kâbe İmamı unvanını taşıyan Şeyh Adil bin Salim bin Said el-Kalbani tarafından yapılmıştı.
• Oyun oynayan kişiler gıybet, dedikodu, küfür gibi dinin yasakladığı hususlara meyletmemelidir. Cihad meydanlarında mücahitlerin yardımcısı olan atı övmüş ve savaştan önce tertiplenen at yarışlarında birinci gelenlere çeşitli armağanlar vererek bu sporu desteklemiştir. Burada esas gaye, cihada hazırlık yapmaktır; savaş öncesi bir eğitim ve idmandır. Kumar, içki gibi çok kısa bir zamanda alışkanlık hâline gelir. Bunun için içki ve kumar alışkanlığı çok tehlikeli alışkanlıklardandır. Hadislerini göz önüne alan cumhur, tavla oynamanın haram olduğu hükmünü benimsemişlerdir. Dükkandan, marketten alışveriş yapan verdiği paranın karşılığı olan malı veya hizmeti almaktadır, market sahibinin verdiği armağan ise onun kendi kazancından ayırıp verdiği bir bağıştır. Piyango şeklindeki kumarın İslam öncesi Cahiliye devrinde de olduğu bilinmektedir. Onlar oklar üzerine işaretler koyar, oktaki çıkan işarete göre para alırlardı. Karşılıklı bir iddialaşma olmadığı için, bu şekilde oynamak haram değildir. Diğer taraftan, insanın en kıymetli sermayesinin zaman olduğu da unutulmamalıdır.
Namazın geçmesine veya gecikmesine yol açmamalı. Orjinaline sadık kalmak şartıyla sitemizdeki yazılar paylaşıma açıktır. «Kim tavla ile oynarsa Allah ve Resûlüne isyân etmiştir.» (Ebû Davûd, Edeb, 56; Ibn Mâce, Edeb, 43; Muvattâ, Rüya, 6).